-
1 kabuğunu soymak
v. peel, peel off, remove the skin, skin out, decorticate, bark, hull, husk, shell, shuck, skin--------kabuğunu soymak (bakla vb.)v. pod--------kabuğunu soymak (elma vb.)v. pare -
2 kabuğunu soymak
qeşartin -
3 kabuğunu\ soymak
обдира́ть -
4 kabuğunu soymak
to peel, to pare, to bark -
5 bir şeyin kabuğunu soymak
qeşardin -
6 soymak
гра́бить обокра́сть* * *-i1) снима́ть ко́жицу; облупи́тьağacın kabuğunu soymak — обдира́ть кору́ с де́рева
elmayı soymak — очи́стить я́блоко
2) разде́ть кого, снять оде́жду с когоçocuğu soy da yatır — разде́нь ребёнка и уложи́ [спать]
3) огра́бить, обобра́ть, обчи́ститьadamı yolda soymuşlar — челове́ка в пути́ огра́били
•• -
7 soymak
(soyar)В1) снима́ть ко́жу (ко́жицу); облупи́ть, обдира́ть; шелуши́ть; ру́шить (напр. пшеницу)ağacın kabuğunu soymak — ободра́ть кору́ с де́рева
anne çocuğunu soydu ve yıkadı — мать разде́ла и вы́мыла ребёнка
derisini soymak — а) снять шку́ру; б) перен. спусти́ть шку́ру с кого
3) огра́бить, обобра́ть, обчи́ститьadamı yolda soymuşlar — челове́ка в пути́ огра́били
-
8 soymak
-
9 soymak
1. سرق [سَرَقَ]Anlamı: çalmak2. شلح [شَلَّحَ]Anlamı: bir şeyin kabuğunu çıkarmak3. قشر [قَشَرَ]Anlamı: bir şeyin kabuğunu çıkarmak4. قشر [قَشَّرَ]Anlamı: bir şeyin kabuğunu çıkarmak5. لص [لَصَّ]Anlamı: çalmak -
10 лупить
kabuğunu soymak; dayak atmak,pataklamak* * *несов.; сов. - отлупи́ть, облупи́ть1) сов. облупи́ть (очищать от шелухи, сдирать) (kabuğunu) soymak2) сов. отлупи́ть ( бить) dayak atmak; pataklamak -
11 сӳ
kabuğunu soymak, (giysi, kabuk, vb.) soymak -
12 хăйпăт
kabuğunu soymak, kesmek, özgür, bağımsız -
13 pare
kabugunu soymak; (tirnak) kesmek -
14 peel
kabugunu soymak; (kabugu, derisi) soyulmak, pul pul dökülmek, (meyve, sebze, vb.) kabuk -
15 kabuk
ко́жица (ж) кожура́ (ж) кора́ (ж) ко́рка (ж) скорлупа́ (ж) шелуха́ (ж)* * *озвонч. -ğu1) кора́, ко́рка, ко́жицаağaç kabuğu — древе́сная кора́
ekmek kabuğu — хле́бная ко́рочка
yer kabuğu — земна́я кора́
kabuk bağlamak / tutmak — покрыва́ться ко́ркой
yara kabuk bağladı — ра́на затяну́лась / покры́лась ко́рочкой
2) скорлупа́ (яйца́); кожура́ / шелуха́ ( плодов)kabuğunu soymak — очи́стить, лущи́ть
elmanın kabuğunu soymak — очи́стить я́блоко
3) ра́ковинаkaplumbağa kabuğu — па́нцирь черепа́хи
midye kabuğu — ра́ковина ми́дии
••- kabuğunu kırmak
- kabuğuna çekilmek
- kabuğu dışına çıkmak
- kabuk gibi -
16 husk
-
17 shell
n. dış kaplama (gemi, uçak), kabuk, kabuk (midye vb.), deniz kabuğu, kaplumbağa kabuğu, yumurta kabuğu, yapı iskeleti, kovan, dış görünüş, yarış kayığı, bomba, top mermisi, fişek, havai fişek roketi, sıvası yapılmamış bina————————v. kabuğunu soymak, bombalamak* * *1. kabuk 2. kabuğunu çıkart (v.) 3. kabuk (n.)* * *[ʃel] 1. noun1) (the hard outer covering of a shellfish, egg, nut etc: an eggshell; A tortoise can pull its head and legs under its shell.) kabuk2) (an outer covering or framework: After the fire, all that was left was the burned-out shell of the building.) iskelet3) (a metal case filled with explosives and fired from a gun etc: A shell exploded right beside him.) kovan, mermi kovanı2. verb1) (to remove from its shell or pod: You have to shell peas before eating them.) kabuğunu soymak2) (to fire explosive shells at: The army shelled the enemy mercilessly.) bombalamak, mermi yağdırmak•- come out of one's shell
- shell out -
18 peel
n. kabuk, fırıncı küreği, fırın küreği————————v. kabuğunu soymak, soymak, soyunmak, dökülmek (deri)* * *1. soy (v.) 2. meyva kabuğu (n.)* * *[pi:l] 1. verb1) (to take off the skin or outer covering of (a fruit or vegetable): She peeled the potatoes.) (kabuğunu) soymak2) (to take off or come off in small pieces: The paint is beginning to peel (off).) soyulmak, pul pul dökülmek2. noun(the skin of certain fruits, especially oranges, lemons etc.) kabuk- peeler- peelings -
19 skin
n. deri, cilt, ten, post, kabuk, zar, tulum, kaplama, dazlak, cimri————————v. derisini yüzmek, soymak, kabuğunu soymak, sıyırmak, kazıklamak, sıyırıp çıkarmak* * *1. deri 2. derisini yüz (v.) 3. deri (n.)* * *[skin] 1. noun1) (the natural outer covering of an animal or person: She couldn't stand the feel of wool against her skin; A snake can shed its skin.) deri2) (a thin outer layer, as on a fruit: a banana-skin; onion-skins.) kabuk3) (a (thin) film or layer that forms on a liquid: Boiled milk often has a skin on it.) kabuk, kaymak2. verb(to remove the skin from: He skinned and cooked the rabbit.) derisini/kabuğunu soymak- skin flick
- skin-tight
- by the skin of one's teeth -
20 decorticate
v. soymak, kabuğunu soymak; zarını çıkarmak* * *kabuğunu soy
См. также в других словарях:
LAHV — Kabuğunu soymak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEVEZZÜF — Kabuğunu soymak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
FAS' — Hurmanın kabuğunu soymak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
FERS — Dağıtmak. Saçmak. * Ciğer parçalamak. * Hurma çekirdeğinin kabuğunu soymak. * Atın pisliği. Fışkı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HAZD — Ağaçtan diken koparmak. * Ağacın kabuğunu soymak. * Çok hızlı ve şiddetle yemek yemek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KAŞKAŞA — Bir şeyin kabuğunu soymak. * Hasta iyi olmak. * Halâs etmek, kurtarmak. * Uyandırmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
NECB — Ağaç kabuğunu soymak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TAARRUK — (Arak. dan) Terleme. * Kemikten et kazımak. * Ağaç kabuğunu soymak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HALZ — Kabuğunu çıkarmak, derisini soymak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük